Son dört gündür Ankara'da meydana gelen depremler, kent sakinlerinde bazı endişelere yol açtı. Bu sarsıntıların büyüklüğü 3,5'e kadar ulaştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan uzmanlardan biri olan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, kentin deprem potansiyelini değerlendirerek, riskli alanlar hakkında bilgiler sundu.
KENT SAKİNLERİ ENDİŞELİ
Türkiye, depremlerin sıkça yaşandığı bir bölge olmasıyla biliniyor. AFAD'ın yaptığı açıklamalar doğrultusunda, Ankara'da son dört gündür art arda sarsıntılar meydana gelmekte. Bu depremler arasında en yüksek büyüklük 3,5 olarak kaydedilirken, bugün 3 büyüklüğünde bir sarsıntı daha yaşandı. Bu gelişmeler, halk arasında kaygılara neden oldu. Ancak bu konuda bilgi veren Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, durumu aydınlattı.
FAY HATLARINDAN KAYNAKLANMAKTADIR
Mynet'te yer alan habere göre, Prof. Dr. Ercan, vatandaşları rahatlatarak açıklamalarda bulundu. Ankara'da ciddi bir depremin beklenmediğini vurgulayan Ercan, "Rahat bir uyku çekin" ifadelerini kullandı. Türkiye genelindeki diğer riskli bölgeleri de bir bir sıraladı.
Ercan, Ankara'daki depremlerin fay kısıtlamalarından ötürü oluştuğunu belirtirken, "Anadolu, Kızıldeniz'in açılması neticesinde, Kızıldeniz'in tam ortasından yeni bir yer kavuğu oluşturuyor. Bunun sonucunda, Arap kalkanı Türkiye'yi kuzeybatıya doğru itmektedir. Aynı zamanda bu güçler İran'ı etkileyerek, Türkiye'yi doğudan batıya doğru zorlamaktadır. Türkiye'yi en fazla geren faktörler bunlardır. Bu durumun en fazla etkilediği yerler ise Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu bölgesindeki diğer fayların oluşturduğu dik iskelet sistemleridir. Bu gerginliklerin Türkiye üzerinde yoğunlaştığı noktalar burasıdır." sözlerini dile getirdi.
ANADOLU EGE'YE DOĞRU İTLİYOR
Orta Anadolu'nun Bingöl'den Ege Denizi'ne kadar uzanan çekirdeği konusunda bilgi veren Ercan, Anadolu'nun Ege Denizi'ne doğru ilerlediğini belirtti. Ercan, "Bu olay, vişneyi sıkarak çekirdeğini öne atmak gibidir. Bu itmeler Anadolu'da çeşitli bölümlerde gerginlikler oluşturuyor. Bunlardan biri Ankara olmakla birlikte, Ankara'da büyük bir depremin oluşması beklenmiyor. Yaşanan küçük sarsıntılar, bu gerginliklerin sonucunda oluşan önemsiz boşalma niteliğindedir." açıklamasını yaptı.
UYARIYA GEREK YOK
İstanbul'u büyük bir depremin beklemediğini ifade eden Ercan, 4 büyüklüğün altındaki sarsıntıların deprem olarak nitelendirilmediğini söyledi. Küçük depremlerin gerginlik boşalması sonucu oluştuğuna dikkat çekti. Yıkıcı etkileri olmayacağı gibi, bazı hassas gövdelere de hissedilebilir olduğunu belirtiyor, bu durumu sığ depremler olarak tanımladı.
Prof. Dr. Ercan, "Sarsıntılar ne kadar yüzeysel olursa, o kadar fazla hissedilir. Su yatakları üzerindeki yapıların sakinleri, bunun nedenini en çok hissetmektedirler, ancak bunların hiçbirinde bir risk yoktur. Veriler, jeofizik açıdan zaman içindeki konumlarının değerlendirilmesi açısından incelenmektedir. Ancak halk için uyarıcı bir durum söz konusu değildir." diye ekledi.
RİSK ALTINDA OLAN İLLER
Ankara'nın risk altında olmadığına vurgu yapan Ercan, riskli bölgeleri de sıraladı. Açıklamaya göre, potansiyel olarak etkilenebilecek iller arasında; Ankara'nın kuzey kısmı, Çankırı çevresi, Düzce bölgesi, Sakarya çukuru, Mengen, Sivas'ın kuzey kesimi, Tokat ve Çorum'un kuzeyi yer almaktadır.