Hamas ile İsrail arasında gerçekleştirilen ateşkes ve esir takası anlaşmasının ilk aşaması sona ererken, 3 Şubat'ta başlaması planlanan müzakerelerin henüz başlamadığı bildirildi.
İkinci aşamanın müzakerelerinin başlayamaması, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını sürdürmesi, artan baskıyla mevcut aşamanın devam etmesi ve daha kapsamlı bir anlaşma sağlama olasılığının doğması gibi birçok ihtimali beraberinde getiriyor.
İSRAİL, İLK AŞAMANIN UZATILMASINI TERCİH EDİYOR
İsrail, esir takası anlaşmasının ilk aşamasını, mümkün olan en fazla sayıda İsrailli esiri serbest bırakarak ve herhangi bir karşılık sunmadan uzatmayı amaçlıyor.
Hamas ise bu durumu reddederek, İsrail'in ateşkes anlaşmasına riayet etmesini talep ediyor ve arabulucularla birlikte, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesine ve saldırıların tamamen durdurulmasına dair müzakerelerin derhal başlatılmasını istiyor.
Hamas, ikinci aşamaya ilişkin müzakerelerin bir an önce başlaması ve İsrail'in Philadelphi Koridoru'ndan çekilmesi konusundaki ısrarını sürdürüyor, bu nedenle görüşmelerde ilerleme kaydedilemiyor.
Kahire'deki müzakerelerde, Hamas, bugün sona ermesi planlanan 42 günlük ateşkesin uzatılması önerisini geri çevirdi. Habere göre, anlaşmanın uzatılması, Hamas'ın elinde bulundurduğu İsrailli esirleri serbest bırakmasıyla gerçekleştirilebilir; buna karşılık, İsrail sadece Gazze'ye yardım akışının sürmesine ve bazı Filistinli esirlerin bırakılmasına izin verecektir.

"HAMAS İKİNCİ AŞAMA İÇİN HAZIR"
Hamas Sözcüsü Hazim Kasım, İsrail'in ikinci aşamayı uygulamak için arabulucuların çabalarına ihtiyaç duyduğunu belirterek, her defasında anlaşmaya bağlılıklarını vurguladı. Kasım, Hamas'ın ikinci aşama müzakerelerine başlayabilmek için hazır olduğunu ifade etti ve "Hamas, bu konuda teknik, profesyonel ve siyasi düzeyde gereken hazırlıklara sahiptir." ifadelerini kullandı.
İsrail'in ilk aşamanın uzatılmasını istemesine karşılık Kasım, Tel Aviv’in "savaşı durdurma ve Gazze Şeridi'nden çekilme sözünü vermeden elindeki esirleri geri almak niyetinde olduğunu" söyleyip bunun anlaşma şartlarına aykırı olduğunu ve kabul edilemeyeceğini dile getirdi.
BİRİNCİ AŞAMA SONRASI İHTİMALLER
Filistinli analist İbrahim el-Medhun, Gazze'deki ateşkesin birinci aşamasının ardından gözlemlenen dört ayrı senaryonun varlığına dikkat çekti.
İlk senaryo, savaşın ve imha politikalarının geçmişteki haliyle, ABD'nin doğrudan müdahalesiyle, kapsamlı bir kara harekâtı ve büyük kayıplarla yeniden başlaması şeklindedir. Medhun, buna rağmen, mevcut bölgesel ve uluslararası dengelerin bu senaryonun gerçekleşmesini oldukça zorlaştırdığını vurguladı.
İkinci senaryo, bir takas anlaşmasının olmaması ve Gazze'den çekilme gibi Hamas'ın taleplerinin göz ardı edilmesi durumunda mevcut durumun korunarak sükunetin sürmesi üzerine odaklanmaktadır. Ancak Medhun, Hamas'ın karşılıksız bir takas anlaşmasını kabul etmeyeceğini belirtmekte, dolayısıyla bu senaryonun gerçekleşme ihtimalinin oldukça zayıf olduğunu ifade etti.
Medhun, bu ihtimalin, İsrail'in kapsamlı bir savaşa girmeden, insani yardımları kontrol ederek ve suikastlarla güçlü bir baskı ortamı oluşturma stratejisine dayandığını da sözlerine ekledi.
Üçüncü ve en olası senaryo ise, İsrail'in baskılarını arttırarak mevcut süreci devam ettirmesi. Medhun bu bağlamda, "İsrail, yardımları bir baskı aracı olarak kullanacak, bu yönlendirmeyi kontrol edecek, hava saldırıları gerçekleştirmek için uçaklar gönderecek ve belki de bazı sınırlı kara operasyonları düzenleyecek. Amacı, kapsamlı bir savaş ilan etmeden sürekli bir gerginlik halini sürdürmek." şeklinde ifade etti.
Dördüncü senaryo ise, çatışmaları köklü bir biçimde sona erdirecek hızlı ve kapsamlı bir anlaşmanın sağlanmasıdır; bu anlaşma, Gazze'den tam kapsamlı çekilme, ablukanın kaldırılması ve her iki taraftan da tüm esirlerin serbest bırakılmasını içermektedir.

SÜRECİ TASARLAYAN UNSURLAR
Medhun, anlaşmanın gelecekteki yönelimlerine etki eden bazı faktörlerin bulunduğunu, bunların başında İsrail faktörünün geldiğini, içerideki aşırı akımların tırmanış göstermesinin, kapsamlı siyasi çözümlere ulaşma ihtimalini zorlaştırdığını ifade etti.
İkinci önemli unsurun Filistin faktörü olduğunu dile getiren Medhun, Hamas ve direnişin, sıkı bir disiplin göstererek her türlü olasılığa hazırlıklı olduğunu kanıtladığını aktardı. Hamas'ın savaş peşinde olmadığını ve barışın sağlanmasına yönelik çaba gösterdiğini, fakat tırmanma hâlinde sert karşılık vermeye eğilimli olduğunu vurguladı.
ABD'nin tutumunun bir başka etken olduğunu belirten Medhun, zira gelecekteki herhangi bir girişimin, özellikle Hamas'ın siyasi alandan dışlanmasına dair şartların gözden geçirilmesini gerektirdiğini kaydederek, aktif direnişin olmadan kapsamlı bir çözümün imkânsız olduğunu ifade etti.
Ardından, Arap faktörünün de önemli olduğunu belirten Medhun, Arap ülkelerinin Gazze'deki Filistinlilerin sıkıntılarını hafifletmek ve çatışmanın bölge çapında yayılmasını önlemek adına faaliyetlerde bulunduğu bir dönemde, Mısır'ın bölgesel sükuneti sağlama konusunda önemli rol oynadığını söyledi.
15 AYLIK SÜREÇ SONRASI GERÇEKLEŞEN ATEŞKES
Hamas ve İsrail arasında varılan ateşkes, Gazze'deki 15 aydan fazla süren çatışmaların ardından 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. Hamas, İsrail'in hapishanelerinde tutulan çok sayıda Filistinli mahkum karşılığında, 25 İsrailli rehineyi serbest bırakmış ve 8 rehinenin cansız bedenlerini de İsrail'e teslim etmişti. Amerika Birleşik Devletleri, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda yürütülen bu ateşkesin ikinci aşamasının ise bugün başlaması bekleniyordu.