Cezayirli yazar Yasmina Khadra'nın "Saldırı" adlı romanı, geçtiğimiz yıllarda kitap raflarında yerini alarak okuyucularla buluştu. Bu muhteşem eseri elime alır almaz bir solukta okuyup bitirdim. İlginç olay örgüsüyle okuyucularını adeta büyüleyen "Saldırı", dünya genelinde yaklaşık 40 dile çevrildi ve sinemaya uyarlandı.
Ünlü yazarın 240 sayfadan oluşan eseri, okuyucuların beğenisini kazanarak dikkat çekti. "Cotte Femme", "Booksellers" ve "Le Figaro Magazine" gibi ödüllerle taçlandırılan bu roman, Yasmina Khadra'nın cesur bir eseridir.
Khadra'nın diğer eserleri arasında şunlar yer alıyor:
"Kabil'in Kırlangıçları", "Günün Geceye Borcu", "Bağdat'ın Sirenleri", "Cezayir'de Ölüm" ve "Kaddafi'nin Son Gecesi".
Filistinli olan ve İsrail vatandaşlığına geçen cerrah Emin Caferi’nin eşi Sihem, İsrail'in başkenti Tel Aviv’deki en işlek caddelerdeki bir restoranda kendini patlatarak çoğu çocuk 17 kişinin ölümüne sebep olur.
Emin, çevresi tarafından sevilen ve takdir edilen bir isimdir. Ancak, İsrail vatandaşlığına geçtiği için Filistin’de yaşayan akrabaları ve dostları tarafından sert eleştirilere maruz kalan Emin Caferi, burada yaşamaktan oldukça mutludur.
Bu mutluluğu, hayatını alt üst eden o korkunç bombalı saldırıya kadar sürer.
Caferi, her zaman olduğu gibi hastalarıyla ilgilendiği bir gün, hastaneye genç ve güzel bir kadın gelir. Uzun zamandır kendisini izleyen bu kadının adı Sihem’dir…
Sihem’in hastaneye gelişi, ünlü doktorla tanışma amacını taşımaktadır. Karşılıklı hisler tutkulu bir aşka dönüşünce, Arap asıllı sevgililer evlenmeye karar verir. İkisi de İsrail’de yaşamaktan son derece mutludur. Caferi'nin eşine duyduğu minnettarlık ve aşk, aralarında kopmaz bağlar oluşturur.
Sayfa: 240
BİR BOMBA...
Emin Caferi ve doktor arkadaşları, öğle yemeği için hastanenin yemekhanesinde sakince oturmuşken, yakınlarındaki restoranda birden şiddetli bir patlama sesi duyarlar. Elbiseleri altında patlayıcı taşıyan eylemci kadın, üzerine yerleştirilmiş bombanın pimini çeker...
Ortam savaş alanına döner, ambulanslar yaralıları hızlı bir şekilde hastanelere ulaştırmak için çabalar. Geç saatlere kadar yaralılarla ilgilenen Emin Caferi, yıpranmış bir günün ardından evine döner.
Gece yarısı çalan telefon, Caferi’yi uykusunda uyandırır. Karşıdaki ses, polis arkadaşıdır; acilen hastaneye gelmesini ister. Çaresizlik içinde hastaneye giden Caferi, çevresindeki bakışlardan kuşku duyduğunu hisseder.
İsrail Polisi ve İstihbarat Teşkilatı, gün boyunca eylemi kimin gerçekleştirdiğini öğrenmek için çalışmalara başlar. Yapılan araştırmalar sonucu tüm bulgular, Emin Caferi’nin eşi Sihem’i işaret eder.
Polisler, intihar bombacısının cesedini teşhis etmek için Caferi’yle morga gider. Cesedin üzerindeki örtüyü kaldıran Caferi, karısının güzel yüzünü görünce, hayatının asla eskisi gibi olmayacağını anlar.
Polisler Emin Caferi’yi sorgulamaya başlar. Ünlü doktor, eşinin asla böyle bir eylemi gerçekleştiremeyeceğini, karısının sadece yemek yemek için orada bulunduğunu savunur. Birkaç gün gözaltında tutulan Caferi, sonrasında serbest bırakılır.
Yazar Yasmina Khadra
“MUTLULUK PAYLAŞILMADIKÇA NEYE YARAR”
Emin Caferi, evine döndüğünde posta kutusunda kendisine ulaşan bir mektup bulur. Mektubu açıp okumaya başladığında, dünyası başına yıkılır. Eylemden üç gün önce gönderilen bu mektup, biricik karısı Sihem tarafından yazılmıştır.
Mektupta şunlar yazılıdır;
“Mutluluk paylaşılmadıkça neye yarar Emin aşkım? Senin sevinçlerin olmadığı yerde benim sevinçlerim yok oluyordu. Sen çocuklarımız olsun istiyordun, bense onları hak etmek. Vatanı olmayan hiçbir çocuk güvende değildir… Bana darılma.”
Sihem…
Caferi, intihar bombacısının karısının Sihem olduğunu böylece öğrenmiş olur.
Doktor Emin Caferi için artık tek bir şey kalmıştır. Karıncayı bile incitmeyecek olan eşinin nasıl canlı bombaya dönüştüğünü araştırmaya başlar. Her kapıyı açtığında yeni bir sürprizle karşılaşarak içinden çıkılmaz bir hale düşer.
Akıcı bir dil ve sürükleyici bir hikaye ile kaleme alınmış olan bu roman, dünyanın dört bir yanında büyük ilgi gören bu şiddet sarmalının bir parçasına ışık tutuyor.
Bir Ortadoğu romanı olan "Saldırı", nefesinizi tutarak okuyacağınız bir eser olarak dikkat çekiyor.