İPA Başkanı Gökce, İstanbul’un Ümraniye ilçesinde çatışmada vurularak şehit olan polis memuru Şeyda Yılmaz ile ilgili olarak, Türkiye'deki artan suç oranlarına dikkat çekti.
Gökce'nin X sosyal medya platformundaki açıklaması şu şekilde oldu:
"27 yaşında olan genç polisimiz Şeyda Yılmaz'ı kaybetmenin derin üzüntüsünü taşıyoruz.
Bu acı olay, son yıllarda Türkiye’de artan suç oranlarının bir sonucudur. Küresel Organize Suçlar Raporu’na göre, Türkiye Avrupa’da en yüksek sırada yer almakta ve 193 ülke arasında 14. sıradadır. İnsan ticareti, insan kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, eroin ticareti, kokain ticareti, sentetik uyuşturucu ticareti, mali suçlar, yenilenemez kaynakların yasadışı satışı ve uyuşturucu ticareti gibi konularda Avrupa'daki en kötü duruma sahip ülkeyiz.
Adalet Bakanlığına ait verilere göre, kasten öldürme suçlarıyla ilgili dosya sayısı 2015 yılında 100 iken, bu rakam 2023 yılı itibarıyla 142’ye yükselmiştir. Kasten yaralama 120, cinsel saldırı 124, çocuk cinsel istismarı 149, hırsızlık 120, yağma 157 ve uyuşturucu madde üretimi ve ticareti dosya sayısı 173 olarak kaydedilmiştir.
???? 27 yaşında gencecik polisimiz Şeyda Yılmaz'ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
???? Yaşanan bu trajedi, Türkiye’deki suç oranlarındaki son yıllardaki artışın bir yansımasıdır.
???? Küresel Organize Suçlar Raporu'na göre Türkiye Avrupa’da en kötü durumda… pic.twitter.com/ZubMoHvvr1
Cumhuriyet Başsavcılıkları, 2023 yılında 5 milyon 180 bin 473 dosyayı sonuçlandırırken, 2 milyon 804 bin dosya için "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildi. 2015 yılında Cumhuriyet Başsavcılıklarında incelenen dosya sayısı 7 milyon 183 bin iken, 2023 yılında bu rakam 11 milyon 109 bine ulaştı.
2023 yılında, Avrupa’da nüfusa oranla en fazla mahkûm ve tutuklu bulunan ülke Türkiye oldu. Türkiye'de her 100 bin kişide 408 mahkûm veya tutuklu bulunmakta. Bu sırada Gürcistan 256 ve Azerbaycan 244 mahkûm/tutuklu ile Türkiye’yi izlemektedir. Fransa'da bu sayı 100 bin kişi için 106 iken, Almanya'da sadece 69'dur.
TÜRKİYE'DE SUÇ ORANI NEDEN ARTIYOR?
Uzmanlar, "uzun yargılama sürelerinin kısaltılması, sabit suç işleyip cezalandırılmayan kişilere yönelik infazların mutlaka gerçekleştirilmesi ve cezasızlık algısının üstü kapalı af yasaları ile güçlendirilmemesi gerektiğini" vurguluyor. Etkin, adil, bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız bulunmaktadır."