Komisyon, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok'un başkanlığında bir araya geldi.
Altınok, buradaki yaptığı konuşmada, yangın sonucunda yaşamını yitirenlerin geri getirilmesinin imkânsız olduğunu vurguladı. Bu komisyonun, vicdani ve hukuki yükümlülüğünü üstlenerek, benzer acıların bir daha yaşanmaması için geleceğe ışık tutacak bir rapor hazırlayacağını ifade etti.
"STANDARTLARIN HEPSİ ZORUNLU DEĞİL"
Sunumunu gerçekleştiren TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, enstitünün temel amacının standartlar oluşturmak olduğunu dile getirdi.
Bu kapsamda yaklaşık 38 bin standart yayınladıklarını belirten Şahin, "Standartların yayımlanmasıyla birlikte, tamamen zorunlu oldukları anlamına gelmiyor. Yani biz standartları yayımlıyoruz ama hepsi uygulamada zorunlu değildir. Standartlar, yalnızca belli mevzuatlarla atıfta bulunulduğunda zorunlu hale geliyor." şeklinde konuştu.
TSE Genel Sekreteri Aykut Kırbaş ise yangının, hem can hem de mal güvenliğini doğrudan tehdit ettiğini, bu alanda kullanılan ürün ve hizmetlerin standartlara uyumunun kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Ürün belgelendirme süreçleri hakkında da bilgi veren Kırbaş, verilen belgelerin en az yılda bir kez denetimden geçtiğini aktardı. Kırbaş, "TS EN 3 serisi olarak bilinen seyyar yangın söndürücü belgelerimiz toplamda 51'dir. Taşınabilir yangın söndürücülerde ise 26 belgemiz bulunmaktadır." bilgisini paylaştı.
"TSE'NİN BİR İŞLETMEYİ KAPATMA YETKİSİ YOK"
Kırbaş, "standartlara yüzde 99 uyum" ifadesinin yanıltıcı olduğunu belirterek, "Standartlara yüzde 99 uyum demek, aslında yüzde 1 uymadığınız anlamına gelir. Bir standarda en az yüzde 1 uyum sağlamıyorsanız belge alamazsınız." dedi.
Başkan Altınok'un, "Belgeye sahip olamayan işletmeler kapatılıyor mu?" sorusuna Kırbaş, "Hayır, standartlar gönüllü belgelendirme sistemidir. TSE'nin herhangi bir işletmeyi kapatma yetkisi yoktur. Biz yalnızca belgeler veriyoruz." yanıtını verdi.
TSE Genel Sekreteri Kırbaş, geçen yıl 663 firmanın belgelerinin askıya alındığını da ekledi.
"CEZA VEREBİLEN BİR KURUM DEĞİL"
TÜRKAK Genel Sekreteri Gülden Banu Müderrisoğlu, kurumun kendisine başvuran uygunluk değerlendirme kuruluşlarını akredite etme görevini üstlendiğini, ceza verebilen bir otorite olmadığını ifade etti.
TÜRKAK'ın 1900'e yakın denetçiyle yaklaşık 2 bin 500 akredite kuruluşu denetlediğini belirten Müderrisoğlu, "Sadece son bir yıl içinde 10 farklı ülkede, 79 şehirde, 1449 farklı lokasyonda akreditasyon denetimleri gerçekleştirerek hizmet verdik." dedi.
Müderrisoğlu, TÜRKAK'ın geçen hafta yayımlanan Bileşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı'nın 2024 yılı raporuna göre, Türkiye'nin akreditasyon alanında 150 ülke arasında 100 tam puanla zirveyi İngiltere, Fransa ve Almanya ile paylaştığını vurguladı.
Akreditasyon süreçlerinde kağıt kullanılmadığını belirten Müderrisoğlu, işlemlerin tamamen dijital ortamda yapıldığını aktardı.
Müderrisoğlu, kurumun yangın güvenliği alanında ulusal ve uluslararası standart, mevzuat ve programlar doğrultusunda ürün ve personel belgelendirme ile muayene ve test faaliyetleri için akreditasyon hizmetleri sunduğunu belirtti.
"4 AY BOYUNCA HEPSİNİ DİNLEYECEĞİZ"
MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, komisyonda Bolu Belediyesi ve Bolu İl Özel İdaresi yetkililerinin dinlenmeden TSE yetkililerinin dinlenmesini eleştirdi.
Başkan Işıkver, komisyonda TSE'nin dinlenme sırasının uygunsuz olduğunu, "TSE’nin yaptıkları kıymetli, ancak henüz Valilik, İçişleri Bakanlığı ve Bolu Belediyesi dahil pek çok yetkili kuruluşla görüşmedik. Biz yangın tüpünün standardını belirleyen kurumu dinliyoruz." şeklinde konuştu.
Bu ifadeler üzerine Selami Altınok, "Elimizde bir liste var. Özel İdare, Bolu Belediyesi ve Bolu Valiliği de orada. Hepsini 4 ay içinde dinleyeceğiz." yanıtını verdi.
